Anneler günü yaklaşıyor ama alacak bir hediye bulamadınız mı? Merak etmeyin ne alırsanız alın, isterseniz elini kolunu pırlantalarla kaplayın, isterseniz bir kumaş parçası alın.. Annelerin en güzel hediyesi her zaman siz olacaksanız, dünyanın en güzel hediyesi hatırlanmaktır bu hayatta. Bir gülümseme yeter bazen, büyük büyük hediyelerin yerine. Ben yine de sizin için annelerinizin yüzünde gülümsemeye sebep olacak birkaç hediye ile birlikte geldim. Buyurun birlikte bakalım.
Annelerimiz o güzel elleri yok mu hani şu mutfağı çok seven, yaptığı her şeyin içine sevgisini muhakkak koyan o eller. Şimdi o ellerin dinlenme zamanı, bir kerede kahve fincanı tutuversinler, keyif kahvesi tabii sizin elinizden. Alın bir fincan takımı, yapın şöyle bol köpüklü bir kahve, kırk yılı değil bir ömrü garantileyin.
Aa bu arada bol köpüklü bir kahve demişken, kahve makinası da eklenmesin mi bu listeye? Her zaman yanında olamadığımız anneler kolaylıkla kendi keyif kahvesini kendileri yapabilsinler.
Peki annelerinizin karasular inen ayacıkları için şöyle rahat mı rahat bir ayakkabıya ne dersiniz? Çoğu zaman evin alışverişiydi, evin telaşıydı, çocukların işleri derken bir bakmışız ki aslında evin direği anneymiş çoktandır. Ee hal böyle olunca koşuşturmadan helak olan ayaklara ortopedik bir ayakkabı, rahat bir terlik şart oluyor.
Her ne kadar dünyanın en güzel kokusu bir annenin kokusu olsa da onlar belki bunun farkında değillerdir diye listemize parfümü ekleyebiliriz.
Zamanın kıymetini bilenlere, zamanla yarışanlara, zamansız gelen hediyelere, bir de saat ekleyin derim. ‘Sana bir saat hediye etmiyorlar, hediye edilen sensin. Saatin doğum günü hediyesisin.’
Peki tüm bunlar yerine tamamen sevgiden yapılmış bir çiçek buketi, bir güzel gülümseme, bir hatırlayış, bir ses bu maddiyatın hepsini silip atar mı? Bir gün değil her gün kıymetini bilin annelerin, anne adaylarının, içinde annelik duygusunu yeşertip büyüten tüm kadınların annelerin günü kutlu olsun. Ne demişler;
Hayat dediğin geçip gidiyor cancağızım,
Yaş dediğin durmuyor yerinde,
Diş dediğin emanet, saç dediğin karlar yağdı.
Başım özler omuzunu,
Hayat dediğin bitiyor cancağızım,
Beklemiyor her şey tam olsun,
Duraklamaları oynatmıyor,
Bitti mi bitiyor,
Ve bir akşam üstü yorulabiliyor insan, vazgeçmiyor ummaktan.
Farkında mısın?