
Zihnimiz sustuğunda bile bedenimiz konuşmaya devam eder. Günlük hayatın içinde bastırdığımız korkular, stresler, geçmişten gelen duygusal yaralar fark etmeden bedenimize yerleşir.
Duygusal Özgürleşme Tekniği (EFT), bu duygusal yükleri serbest bırakmak ve beden-zihin dengesini yeniden kurmak için geliştirilen etkili bir yöntemdir.
EFT’nin temelinde, bedenin enerji sistemine yapılan hafif vuruşlarla duygusal blokajların çözülebileceği inancı yatar. Bu teknik, Çin tıbbındaki meridyen noktalarına odaklanır ancak iğne yerine sadece parmak uçlarıyla yapılan dokunuşlar kullanılır.
Uygulayıcılar, bu vuruşların beynin stres ve korkuyla ilişkili bölgesine sinyaller gönderdiğini ve bu sayede olumsuz duyguların etkisini azalttığını savunur.
Uygulama oldukça nettir: Öncelikle sizi rahatsız eden duyguyu veya sorunu açıkça tanımlarsınız. Sonra, bu duygunun sizde oluşturduğu yoğunluğu 0’dan 10’a kadar puanlarsınız.
“Bu korkuya rağmen kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum” gibi bir kabul cümlesiyle sürece başlarsınız. Bu ifadeyi söylerken elin dış kenarına dokunursunuz.
Ardından sırayla kaş, göz kenarı, göz altı, burun altı, çene, köprücük kemiği, kol altı ve baş üstü gibi dokuz enerji noktasına vuruşlar yaparsınız. Her noktada, sorununuzu hatırlatan kısa bir cümleyi tekrar edersiniz.
Bu işlemi birkaç kez tekrarladığınızda, başlangıçtaki yoğunluk seviyesinin düştüğünü fark edebilirsiniz. Duygunuzla yüzleşip onu kabul ettikçe, bedeniniz de bu yükü taşımaktan vazgeçer. Gerekiyorsa işlem birkaç tur daha uygulanabilir.
EFT, yalnızca psikolojik rahatlama sağlamakla kalmaz; baş ağrısı, mide sıkışması, kas gerginliği gibi fiziksel belirtileri de hafifletebilir. Özellikle anksiyete, öfke, suçluluk gibi zorlayıcı duygular üzerinde hızlı sonuçlar verebilir.