Haber Başlığı

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, boyun ağrıları ile ilgili önemli bilgiler ve boynu korumaya yönelik tavsiyeler paylaştı.

Vücuttaki ağrı bir uyarı sistemidir

Ağrı esas itibariyle vücudun homeostatik mekanizması içinde yer alan ve vücutta bir şeylerin yolunda gitmediğini, bir problem olduğunu gösteren uyarı sistemidir. Dolayısıyla hastalıklar olduğunda ağrılar sayesinde hekime gidiyoruz. Bir problem olduğu konusunda uyarılmış oluyoruz. Bir takım tetkikler ve muayeneler başlıyor. Dolayısıyla ağrı çok fazla nedeni olan bir şeydir. Örneğin baş ağrısı bine yakın nedenle ortaya çıkabiliyor.

Stres varsa, psişik bir travma yaşanmışsa kaslarda spazm meydana gelir. Bu durum boyun ağrısı nedenidir. Omurilik ya da omurgada bir tümör varsa veya enfeksiyon varsa bu da bir boyun ağrısı nedenidir. Boyun fıtıkları çok yaygın olarak gördüğümüz durumlardır. Dolayısıyla kolayca çözümlenebilir, tedavi edilebilir hatta kendi haline bırakıldığında bile düzelebilecek basit nedenlerden son derece ağır, ciddi, tedavileri güçlük gösteren hastalıklara kadar çok geniş yelpazede pek çok hastalığın belirtisi olarak boyun ağrısı ortaya çıkabilir. Boyun ağrısının nasıl ortaya çıktığı da önemli. Kronik ve yavaş bir şekilde artarak ortaya çıkan boyun ağrısı ile bir anda akut olarak ortaya çıkan boyun ağrısı, ağrının karakteri, aralıklı veya sürekli olmak üzere ağrının şiddeti gibi tüm bu özellikler ve hekimin muayenesi ile ortaya koyduğu bulgular bizi tanı konusunda yönlendiren özelliklerdir.

ek ve büyük bir travma ile ortaya çıkan boyun fıtıkları şiddetli ağrı, özellikle sinir kökünü etkilediğinde tek taraflı kol ağrısı, kolda uyuşma, kol hareketlerinde güçsüzlük şeklinde ortaya çıkabilir. Boyun fıtıklarının ağrı dışında da pek çok belirtisi vardır. Zaman içinde yapıların bozulmasına bağlı olarak yavaş bir şekilde çok uzun zamana yayılmış fıtıklar nispeten daha az belirti verirler. Bazen boyun ağrıması veya boyun tutulması olabilir. Hiç belirti ve ağrının olmadığı uzun zaman dilimleri genellikle vardır. Bu durum patolojik bir zemini de ifade eder. Bu gibi hastalarda kolaylıkla çok daha şiddetli boyun fıtıkları ortaya çıkabilir veya hem ağrı hem de nörolojik bulgular bakımından tablo ağırlaşabilir.

Sağlıklı bir omurga S şeklinde görünür

Normalde omurga silik bir S harfi şeklinde mekanik ve fonksiyonel olarak uygun yapıda görünür. Bu yapının boyunda öne doğru bir kavis, sırtta arkaya doğru bir kavis, belde de öne doğru bir kavis şeklinde bir S harfi gibi göründüğünü söyleyebiliriz. Bu yapı omurganın fonksiyonu için gerekli bir anatomik ve fizyolojik durumdur. Çok kuvvetli boyun kasları ile boyun omurgası desteklenmiştir ve boyun kaslarının spazmına yol açan bir durumda boyunda düzleşme meydana gelir. Bu kendi başına bir rahatsızlık ve belirti değil, bir bulgudur. Hasta bu durumu ifade ve fark edemez ama boyunda ağrı ve tutulma gibi sonuçlarını yaşar. Muayene ve görüntülemelerde boyunda düzleşmeyi görürüz. Dolayısıyla boyun düzleşmesi, basit bir spazmdan son derece şiddetli boyun fıtıklarına, boyun tümörlerine ve enfeksiyonlara kadar uzanan bir yelpazede çeşitli hastalıkların sonucunda boyun kaslarının geliştirmesi ile ortaya çıkan bir durumdur.

Beyinde bir hastalık ortaya çıktığı zaman tümör gibi bir durumda çok çeşitli klinik belirtiler tablosu ortaya çıkıyor. Beyin tümörünün belirtisi olmayacak bir belirti düşünemeyiz. Dolayısıyla bir beyin tümörünün boyun ağrısı, boyunda düzleşme ve ense sertliği ile ortaya çıkan bir klinik tablosu olabilir. Kanamaya eğilimli hastaları kliniklerde görebiliyoruz. Beyin tümörü ve beyin kanamaları da boyun ağrısı yapabilir. Omurganın boyun dışındaki bir segmentindeki problem de yansıyarak boyun ağrısı yapabilir.

Normal zamanlarda boynu ve omurgayı da doğru kullanmak gerekli. Ani, kontrolsüz, kişinin gücünü aşan zorlanmalar, rutinin dışına çıkan aşırı hareketler, aynı veya yanlış pozisyonda uzun süre durma ve oturmaktan kaçınılmalı. Masa başı çalışanların ve uzun süre ameliyatta kalan hekimlerin boyunları uzun süre aynı pozisyonda kalabiliyor, boyun ağrısı yaşayabiliyorlar. Düzenli, doğru ve bilinçli egzersizler, fiziksel aktiviteler yapılmalı ve normal zamanlarda da boynu zorlayacak kontrolsüz hareketlerden kaçınılmalı.