Haber Başlığı

Bebeklerin o mis kokulu, sımsıcak havasını içine çekmek, adeta insanı başka bir dünyaya götürür. Peki, nedir bu büyüleyici koku? 

Bebeklerin doğumdan önce amniyotik sıvı içerisinde uzun süre yüzdükleri bilinmektedir. Bu sıvı, vücutlarını çevreleyen verniks kazeoza adı verilen beyaz ve mumsu bir madde ile birleşir. Ancak bu maddelerin birleşimi, onların doğum sonrası kokusunun oluşturulmasında sadece bir parça rol oynar.

Bilim insanları, bebek kokusunun ardında daha fazla kimyasal bileşenin yer aldığını ve bu kokunun zamanla bizim beynimizdeki ödül merkezlerini uyandırdığını keşfetmişlerdir.

Yapılan araştırmalar, bebek kokusunun, özellikle anneler üzerinde derin bir etki bıraktığını göstermektedir. 1987’deki bir çalışmada, anneler yalnızca 10 dakika ile 1 saat arasında bebekleriyle vakit geçirdikten sonra, onların kokusundan tanıyabileceklerini ortaya koymuştur. Bu, koku duyusunun ne denli güçlü bir bağ oluşturduğuna dair çarpıcı bir örnektir.

2013 yılında yapılan bir başka araştırma ise, bebek kokusunun kadınların beynindeki dopamin yollarını tetiklediğini ve bu etkinin, bir kişinin lezzetli bir yemek yediğinde yaşadığı tatmin duygusuna benzediğini ortaya koymuştur. Yani, aslında bebek kokusu, bir tür zevk ve ödül mekanizmasını harekete geçiriyor.