Havadaki polen miktarı bahar aylarında artmaya başlar. Özellikle alerjik bünyeye sahip hamilelerin ağaç, çiçek ve ot polenlerinden uzak durmaya çalışması önemlidir. Bu alerjenler hapşırma, gözlerde sulanma ve kaşıntı, öksürük, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı yapabilir. Bu nedenle baharda, rüzgarlı ve kuru havalarda mümkün olduğunca dışarı çıkmayın. Dışarıdan geldikten sonra bu alerjenlerden arınmak için duş alın. Ancak şikayetleriniz uzun sürüyor veya ilerliyorsa doktorunuza başvurun.
Düzenli egzersiz yapınHamilelikte egzersiz; hem siz, hem bebeğiniz için oldukça önemlidir. Düzenli egzersiz, kilo almayı engellemenin yanı sıra bel ve sırt ağrılarını azaltmak, fiziksel ve psikolojik olarak daha iyi hissetmenizi sağlamak, normal doğumu kolaylaştırmak, şişlik ve ödemi azaltmak, hamilelikte oluşması muhtemel vücut şekil bozukluklarının önüne geçmek ve doğum sonrasında kısa sürede eski vücut görünümüne tekrar dönebilmek açısından oldukça önemlidir. Hekiminiz yasaklamadığı sürece egzersiz yapmanızda bir sakınca yoktur. Bahar aylarında dışarıda en rahat ve kolayca yapabileceğiniz egzersiz, yürüyüştür. Yine yüzme, yoga, pilates, ağırlık olmayan fitness programları da iyi birer seçenek olabilir.
Ayakkabı ve terlikte görünüşe aldanmayınHamilelikte vücudun yapısal değişimine bağlı olarak; ağırlık merkezinin ve ayaklara binen yük dağılımının değişmesi, ayaklarda ödem oluşması nedeniyle ayakkabı seçimi sanıldığından daha fazla önem kazanıyor. Ayakkabıların ve terliklerin rahat, geniş ve yumuşak özel tabanlı seçilmesi, eğer topuklu ayakkabı seçilecekse 5 cm’yi geçmeyecek yükseklikte olması önemlidir. Ayakkabı ve terlik seçiminde görüntüye kanmayıp tercihi sağlıklı ve rahat olandan yana yapmak büyük fayda sağlayacaktır.
Bahar aylarında cildinizin terlemesine ve kuruluğun artmasına yol açabilecek sentetik, naylon kıyafetler yerine vücuda nefes aldıran pamuklu giysilerin tercih edilmesi önerilir. Çok dar giysiler yerine içinde daha rahat hissedeceğiniz kıyafetler giymenizde fayda var. İç çamaşırı tercihlerinizde de pamuklu kumaşlardan üretilmiş olanların seçilmesi önemlidir. Hava güneşli olsa da yanınızda mutlaka ince bir mont bulundurun.
Sağlıklı ve dengeli besleninBahar aylarında meyve ve sebze çeşitlerinin artması, daha sağlıklı ve çeşitli beslenme fırsatı sunar. Böylece hamilelerin ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri besinlerden karşılama şansı da artar. Ancak meyve ve sebzelerin iyi yıkanmadan tüketilmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Kış aylarının aksine hareketsiz yaşamı terk ettiğimiz bahar aylarında enerji tüketimimiz de arttığından daha besleyici ve dengeli beslenmeye dikkat etmek gerekir. Proteinden zengin tavuk, yoğurt, yumurta ve mercimek, kalsiyumdan zengin olan badem, peynir ve balık, demir açısından zengin et, balık, üzüm tüketmeyi ihmal etmeyin. Hamilelikte aşırı yağlı, şekerli yiyeceklerden ve konserve ürünlerden kaçınılması çok önemlidir.
Hamilelikte sıvı alımı çok önemli bir yere sahiptir. Bahar aylarında hava sıcaklıklarının da artmasıyla beraber günde 2-3 litre sıvı alınmalıdır. Alınması gereken sıvı ihtiyacı su dışında ayran, meyve suyu ve soda gibi içeceklerin tüketilmesiyle de karşılanabilir. Su içmek için susamayı beklemeyin.
Hamilelikte fizyolojik değişimler sonucunda artan kan ihtiyacını karşılamak için vücutta su tutulumu olur, vücutta daha fazla kan dolaşır. Dolaşımdaki kanın bir kısmı damar dışındaki dokulara sızar ve buradaki hücrelerin arasında birikir; buna ‘ödem’ denir. Özellikle hamileliğin ilerleyen haftalarında, hava sıcaklığının arttığı bahar ve yaz aylarında ödem daha sık görülür. Ödemi atmanın en güzel yolu bol su tüketmektir. Bunun yanında egzersiz yapmak, proteinden zengin beslenmek, uzun süre ayakta kalmamaya çalışmak, yatarken sol yan pozisyonda olmak da ödem oluşumunu azaltmaya yardımcı olacaktır.
Hamilelikte kabızlık çok sık rastlanan bir sorundur. Büyüyen rahmin bağırsaklara basısı, hormonal değişimlere bağlı bağırsak hareketlerinin yavaşlamış olması kabızlık sorununu artırıyor. Ancak hamilelerin, kabızlık sorununun büyük bir sorun olmadığını bilmesi önemlidir. Aksi halde artan stres ile birlikte bu durum daha çözümsüz bir hal alabilir. Kabızlığın önlenmesinde bol su tüketimi, lifli gıdalardan zengin beslenilmesi, bol bol sebze meyve ve posalı gıdaların tüketilmesi önemlidir. Bahar döneminde meyve sebzelerdeki çeşitlilik arttığı için bu gıdaların tüketimini artırmak, bağırsak hareketlerinin artmasına yardımcı olacaktır. Kabızlığı azaltmak için kayısı ve erik kompostosu içilebilir, sabahları bir bardak ılık su içerek bağırsak hareketleri hızlandırılabilir.
Havaların ısınmasıyla terleme yoluyla nem kaybı artar. Hamilelikte zaten hormonal değişimlere bağlı oluşan cilt kuruluğunda daha fazla artış yaşanabilir. Cildi nemlendirmenin en iyi yolu bol su tüketimidir ama dışarıdan da cildinize düzenli olarak bakım vermeniz cildin nem dengesini korumakta önemlidir. Hindistan cevizi yağı, kakao yağı, badem yağı gibi doğal yağlar kullanarak veya kollajen üretimini uyaran peptidler içeren ürünler ya da topikal hyalüronik asit içeren nemlendiricileri tercih edebilirsiniz. Nemlendiriciler cildi kurutan etkenlere karşı bariyer görevi yaparken aynı zamanda çatlakların oluşmasının azaltılmasına da yardımcı olur.
Bahar aylarında güneşten faydalanırken, hamilelikte daha da hassas hale gelen cildinizi UV ışınlarına karşı korumaya da özen göstermek gerekir. Bu nedenle güneşe çıkmadan en az 20-30 dakika önce güneş kremi sürmeli ve güneşte kalınan süre uzayacak ise iki-üç saatte bir yenilenmelidir. Hamilelik döneminde çinko oksit ve titanyum dioksit gibi cildin yüzeyinde bir tabaka oluşturarak güneş ışınlarını yansıtıp deriyi güneşin zararlı etkilerinden koruyan mineral bazlı fiziksel koruyucular tercih edilebilir. Mineral bazlı fiziksel koruyucular ciltten tam olarak emilmez, bu nedenle hamilelik döneminde bu tip güneş koruyucu kremlerin tercihi önerilir. Güneş ışınları D vitamini sentezinde önemli olduğundan, sabah 07:00-11:00, öğleden sonra 16:00 itibariyle bahar güneşinden faydalanabilirsiniz.