Hikayemizin ne kadar karmaşık olduğunu hepimiz biliyoruz. Tam gerçek aşkı bulduğumuzu düşündüğümüzde, yine de bir hüsranla karşılaşıyoruz. Her seferinde “işte bu kişi” dediğimizde, genellikle düşündüğümüz kişi olmuyor.
Ancak aşk, aslında bir tür matematiksel oyun olabilir ve bilim insanları, ideal eşimizi hangi yaşta bulma olasılığımızı hesaplamışlar. Bu araştırmada, “optimal durma teorisi” gibi matematiksel kavramlar, istatistikler ve algoritmalardan yararlandı.
Özetle, hayatımız boyunca karşılaşabileceğimiz birçok kişi var ve bu ilişkilerin kalitesi değişkenlik gösterebilir. Bu teori, "birini" bulmadan önce kaç adayla tanışacağımızı tahmin edebilir ve en iyi adayı seçmek için ne zaman durmamız gerektiğini bize söyler. 27 yaşından sonra, gerçek aşkı bulma şansımızı en yüksek seviyeye çıkardığımızı belirtiyorlar.
Araştırmalar, hayatınızın ilk %37'sinde tanıdığınız kişilerle gerçek aşkı bulma ihtimalinizin düşük olduğunu gösteriyor. Örneğin, 40 yaşına kadar evlenmek istiyorsanız ve ilk romantik deneyimlerinize 15 yaşında başladıysanız, 15 yaşından 27 yaşına kadar olan ilişkilerle gerçek aşkı bulmanız pek mümkün görünmüyor.
27 ile 35 yaşları arasında, daha önce tanıdığınız kişilerden daha uygun birini seçme şansınız artar. Bunun nedeni, geçmiş deneyimlerinizi değerlendirip karşılaştırma yapabilmenizdir.
Başarısız ilişkiler, aslında sürecin önemli bir parçasıdır. 27 yaşına gelmeden önce yaşadığınız her ilişki, gerçek aşkı bulma yolunda size değerli dersler sunar. Romantik deneyimleriniz, beklentilerinizi netleştirmenize ve sizin için uygun olan kişiyi bulmanıza yardımcı olur. Yirmili yaşların sonlarına ve otuzlu yaşların başlarına geldiğinizde, daha olgun ve deneyimli bir bakış açısına sahip olursunuz.
Dr. Fry'ın teorisi, insan davranışlarını matematiksel bir bakış açısıyla değerlendirir, ancak aşk her zaman sayılardan daha fazlasıdır. Matematik doğruyu söylese de, kalp her zaman kendi yolunu çizer. Yani, eğer 27 yaşından önce hayatınızın geri kalanını geçirebileceğiniz birini bulduysanız, bu kişinin gerçek aşkınız olmadığı anlamına gelmez.