Bir zamanların efsane sanatçısı İlhan İrem’in eşiyle olan filmlere konu olacak aşkını duymuş muydunuz? Tabii o zamanlar İlhan İrem’in şarkılarının ve kendisinin pik yaptığı bir dönem, kim bilebilir ki aşkını bir konser çıkışı göreceğini..
Sarı uzun saçlı genç bir kız rüyasında İlhan İrem’i görür. Merdivenle yola inilen, iki katlı taş evlerin olduğu bir sokakta, İlhan İrem pelerinini takmış karşısındadır. Genç kıza İrem ‘Ben seni bulamam, seni beni bul’ der. ve her şey bu rüya ile başlar..
Gel zaman git zaman rüya gerçeğe döner. Ankara’da İlhan İrem konserinde sarı saçlı o kız konser sonrası İlhan İrem’e bir kitap hediye eder ve kalabalıklar içinde kaybolur.. Kitabın içinde ne isim, ne adres bulunur. Sadece bir cümle yazılmıştır.. “Sözcüklerin büyütülmesinin bazen sessizlik olduğunu ve neşenin büyütülmesinin bazen gözyaşları..”
Uzun yıllar bu gizem ile geçer.. İlhan İrem hep o kızı merak eder durur. Tabii bir yandan şan şöhret almış başını gidiyordur, herkesin dilinde İrem’in şarkıları dolanıyordur. Bir gün bir röportaj verir elinde genç kızın verdiği kitap olan Magnafantagna’nın Ölümü vardır ve şöyle der;
“Ankara konserinden bana bu kitabı veren kızla evleneceğim..”
Yıllar sonra yine bir Ankara konserinde kalabalığın içinden o kızı görür İlhan İrem, asistanından kalabalıktan kızı bulmasını ister ve kulise çağırır. İrem’in kulisinde ilk sözü ‘neredesin sen?’ olur. Ertesi gün ise Gölbaşı’nda buluşurlar.
İlhan İrem o dönem popülerliğin zirvesindedir. Tüm bu şanı şöhreti bırakıp bambaşka bir yolculuğa çıkmaya karar verir. Işık yürekli insanlar için birlikte cennetimizi kuracağım insanım Hansu der ve evlenirler..