Koronavirüsün bulaşmasını önlemek için yoğun bir şekilde sürdürülen çalışmalar, aşının kişisel sağlığın ötesinde toplumlar için ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Koronavirüs enfeksiyonu aylardır diğer hastalıkların önüne geçmiş gibi görünse de özellikle hepatit, kızamık ya da su çiçeği gibi aşı ile önlenebilir hastalıklar yayılmaya devam ediyor. Bu nedenle bebeklerin ve çocukların aşılarının düzenli olarak yaptırılması gerekiyor.
Çocukluk çağı aşılarının ihmale gelmeyeceğini vurgulayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Demet Matben, tüberkülozdan ölen, çocuk felcinden sakat kalan, kızamık salgınıyla beyin hasarı kalan çocukları günümüzde görmüyorsak, bunun yapılan aşılamalar sayesinde olduğunu dile getirdi. Aşılamanın özellikle pandemi sonrası toplum sağlığı açısından çok önemli olduğunun altını çizen Dr. Matben, Sağlık Bakanlığı’nın aşı programıyla beraber bu kapsam dışında olan özel aşılardan bahsederek ebeveynlere önemli öneri ve uyarılarda bulundu.
Çocukluk çağı aşıları
Beşli karma aşı
Her biri birbirinden tehlikeli olan difteri, tetanos, boğmaca, çocuk felci ve menenjit hastalıklarından korunmak için “beşli karma” şeklinde uygulanan aşı, 2, 4, 6 ve 18. aylarda yapılıyor, ardından 4 ve 9. yaşlarda da tekrar edilmesi gerekiyor. Bu aşı çocukları menenjitten de koruyor. Ancak Beşli Karma (DaBT-İPA- Hib) aşıların koruyuculuğu en az üç dozu yaptırdıktan sonra başlıyor. Bu nedenle ne kadar erken yapılırsa koruma o kadar erken dönemde başlıyor. İkinci aydan itibaren bu aşıların yapılması gerekiyor.
Hepatit B aşısı
Karaciğer iltihabı anlamına gelen ve çeşitli tipleri bulunan hepatit, en yaygın bulaşıcı hastalıklar arasında. Türkiye’de oldukça yaygın olan Hepatit B hastalığı, ilerleyen dönemde kronik hepatite ve siroza neden olabiliyor. Hepatit B virüsü, bu virüsü taşıyan anneden, kan ve kan ürünlerinin nakli, cinsel ilişki, küçük kesikler, kulak delinmesi, dövme, diş tedavisi, manikür ve pedikür işlemleri nedeniyle bulaşabiliyor. Yol açtığı sorunlardan korunmak için bebek doğar doğmaz yapılan Hepatit B aşısı, birinci ve altınca aylarda tekrarlanarak üç doz halinde uygulanıyor.
Pnömokok aşısı
Zatürre olarak geçen pnömokok aşısı, sinüzit ve zatürreden orta kulak iltihabına ve pnömokok menenjite kadar geniş bir koruyuculuğa sahip. Koronavirüsün solunum yollarına etkisi nedeniyle bu aşının önemi salgın döneminde daha da arttı. Pnömokok aşısı bebeğin 2, 4 ve 12. aylarında uygulanır.
Verem aşısı
Verem geride kalan bir hastalık gibi görünse de ülkemizde hala yaygın bir sağlık sorunu sayılıyor. Bu nedenle BCG olarak bilinen verem aşısının uygulanması Türkiye açısından büyük önem taşıyor. 2. aydan itibaren uygulanan aşı sol omuza yapılıyor. Aşının yapıldığı yerde bir yara izi oluyor. Ancak yara izi olmaması aşının tutmadığı anlamına da gelmiyor. Verem aşısı olduysa çocuğunuz verem mikrobuna karşı bağışıklık kazanmış oluyor.
Kızamık, kızamıkçık, kabakulak üçlüsü
Toplum sağlığını yakından ilgilendiren kızamık, kızamıkçık ve kabakulak hastalıklarına karşı koruma sağlayan “üçlü aşı” bir yaşında yapılıyor, yoğun yan etki yapmıyor. Bir hafta, on gün sonra hafif ateş ve döküntü gelişebiliyor ancak bu belirtiler 3-5 günde geçiyor. Son 3-4 yıldan bu yana Avrupa’dan başlayan bir kızamık salgını var. Türkiye’de ara sıra 9. ay ile 11. ay arasındaki bebeklerde ekstra doz kızamık aşısı uygulanıyor ve aşı kampanyaları düzenlenebiliyor.
Su çiçeği aşısı
Döküntü yapan ve bulaşıcılığı çok yüksek bir hastalık olan su çiçeğinden korunmak için yapılan aşı da kızamık, kızamıkçık ve kabakulak aşılarıyla beraber 12. ayda uygulanıyor.
Hepatit A aşısı
Türkiye’de çok sık görülen bulaşıcı hastalık olan Hepatit A, ellerden su ve yiyeceklerden bulaşıyor, karaciğeri etkiliyor. Çocukluk çağında 18 ve 24. ayda iki doz şeklinde uygulanan aşı ise bu yaygın hastalıktan koruyor ve herhangi bir yan etkisi bulunmuyor.
Rotavirüsle ve menenjitle mücadele eden aşılar
Sağlık Bakanlığı’nın aşı takviminde yer almamasına karşın çocuk sağlığı açısından gerekli olan başka aşılar da bulunuyor. Bunlardan rotavirüs ve meningokok aşıları öne çıkıyor. Rotavirüs, çocukluk çağında çok sık görülen mikrobik olmayan ishal ile ortaya çıkar. Çocukların yüzde 90’ı ishal, kusma, ateş şikayetiyle hastaneye gelir. Genel sağlık durumu bozukluğuna yol açabilen bu virüs, hayati riske de neden olabilir. Ağızdan alınan rotavirüs aşısının iki ya da üç doz uygulanan türleri bulunuyor. İlk uygulama genellikle 2 ya da 3. ayda yapılıyor.
Erken çocukluk çağından itibaren görülen bir menenjit türü olan meningokok, 24 saat içerisinde damar sistemini etkileyip kanama, pıhtılaşma bozukluğu ve çoklu organ yetmezliği ile yaşamı tehdit eden büyük bir sağlık sorunu haline gelebiliyor. İki türü bulunan aşı en erken 3. ayda uygulanıyor. Etkisi aşılamadan altı hafta sonra başladığı için erken uygulama önemli. Bir yaşın altındaki çocuklar daha yüksek risk taşıdığı için aşılama mümkün olduğunca erken başlamalı. Ancak ilerleyen yaşlarda da yapılabilir. Doz sayısı yaşa göre değişiyor.