Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Aytaç Bal, diş beyazlatma olarak bilinen bleaching tedavisinin, diş yapısını korumaya öncelik veren bir tedavi olduğunu belirterek, “Estetik bir gülüşe sahip olmak isteyen kişiler için güvenli ve etkili bir tedavi yöntemi olduğunu söyleyebiliriz'' dedi.
Dişlerin, yüz estetiğinde önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek açıklamasına başlayan Bal, dişlerde görülen renklenmelerin, istenilen estetik görüntüye uymadığı için hastalar üzerinde psikolojik ve sosyal açıdan olumsuz etkilere neden olabildiğini söyledi.
''Hekim kontrolü şart''
Bal, bleaching için diş dokularında kayba neden olmadan, renklenmelerin giderilmesinde uygulanabilecek güvenli ve etkili bir tedavi yöntemi olduğuna dikkat çekerek, ''Günümüzde insanların estetiğe ve doğal görünüme olan yönelimleri sonucunda beyazlatma tedavileri diş hekimliğinde çok önemli bir konu haline gelmiştir. Bu estetik tedavi şeklinin güvenilir olması ve başarılı bir sonuca ulaşması için mutlaka diş hekimi kontrolünde yapılması gerekmektedir. Bleaching için bazı vakalarda tek başına yeterli olmamakla birlikte, estetik bir gülüşe sahip olmak isteyen kişiler için güvenli ve etkili bir tedavi yöntemi olduğunu söyleyebiliriz'' ifadelerini kullandı.
Bal, diş beyazlatma olarak da bilinen işlemin nasıl yapıldığını şu sözlerle aktardı: ''Okside edici ajanlar uygulanarak dişlerin renginin açılmasına beyazlatma (bleaching) denir. Beyazlatma tedavisi renk değişikliği görülen canlı (vital) dişlerde ve kanal tedavisi yapılmış (devital) dişlerde uygulanabilir. Vital dişlerdeki beyazlatma tedavisi, beyazlatma ürünlerinin klinik ortamda diş hekimi tarafından uygulandığı ‘ofis tipi beyazlatma' olarak ve daha düşük konsantrasyonda bulunan beyazlatma ürünlerinin hazırlanan plaklar aracılığıyla diş hekimi kontrolünde evde uygulandığı ‘ev tipi beyazlatma' olarak iki yöntemle yapılabilir. Bu yöntemlerin dışında hastalar tarafından satın alınıp kullanılabilen çeşitli diş macunları, jeller ve preparatlar de beyazlatma amacıyla kullanılmaktadır.'' dedi.
''Diş yapısını korumaya öncelik veren bir tedavidir''
Bal, rengi değişmiş dişlerin tedavisinde uygulanabilecek ve girişimsel işlem gerektirecek diğer restoratif teknikler ile karşılaştırıldığında, beyazlatmanın diş yapısının korunmasına öncelik veren bir tedavi yaklaşımı olduğunu söyledi.
Renklenmelerin neden kaynaklandığını bilmenin, uygun tedaviyi seçmek adına önemli bir nokta olduğunu belirten Bal, ''Dişlerde görülen renk değişiklikleri genetik, çevresel, tıbbi veya dişsel kaynaklı olabilir. Renk değişikliği nedenleri, tedavi seçimini ve sonuçlarını etkileyen önemli etkenlerdir. Ayrıntılı yapılacak bir klinik muayene ve hastanın ağız hijyeni uygulamalarının, beslenme alışkanlıkları ile dişlerin maruz kaldığı kimyasallar, travma ve enfeksiyonların gözden geçirilmesi doğru tanıyı koymak için gereklidir.'' bilgisini aktardı.
Tedavide başarı faktörlerine de değinen Bal, ''Bu faktörler, başlangıç diş rengi, alışkanlıklar gibi hastaya bağlı faktörler, kullanılan beyazlatma yöntemi, beyazlatma ajanı, ve bu ajanın diş ile temas süresi gibi uygulama yöntemleri ile ilişkili faktörler olarak sıralanabilir.'' dedi.
''Tek başına yeterli olmayabilir''
Beyazlatma tedavisinin bazı kişilere önerilmediği ve bazı vakalarda tek başına yeterli olmayabileceğini bildiren Bal, ''Hastaların gerçekçi olmayan beklentileri söz konusu olduğunda, sigara kullanımında, hamilelik ve emzirme döneminde olan annelerde, dişlerde aşırı hassasiyet görüldüğü durumlarda, dişeti çekilmesi olan hastalarda ve beyazlatma ajanlarının bileşenlerine karşı alerji gelişebilecek durumlarında beyazlatma önerilmemektedir.'' hatırlatmasında bulundu.
Bal, beyazlatma ile ilgili güvenilirlik ve endişelere dair ise şu ifadeleri aktardı: ''Beyazlatma ajanlarının insan sağlığına zararlı olup olmadığı konusunda hastalar arasında endişeler bulunmaktadır. Beyazlatma işleminden sonra hastalarda karşılaşılan en yaygın sorun dişlerde hassasiyetin oluşabilmesi veya diş eti irritasyonudur, Bunlar geçici yan etkilerdir. Ofis tipi beyazlatma yapılırken yumuşak dokular bir bariyer yoluyla korunur, tedavi bitiminde uygulanan beyazlatma jeli hemen etkili bir şekilde uzaklaştırılır. Bu sayede beyazlatma jelinin çevre dokulara zarar vermesi ya da yutulması ile ilgili endişeler ortadan kaldırılmış olur. Ev tipi beyazlatmada ise daha düşük konsantrasyonda uygulanan beyazlatma jelinin olasılığı az olmakla birlikte bir kısmı yutulsa bile insan vücudunda bulunan savunma mekanizması bu ajanı etkili biçimde metabolize edebilecek kapasiteye sahiptir. Her iki yöntemde de doğru uygulandığı takdirde maruz kalma süresi minimaldir. Uygulama ile ilgili yapılacak hataların yan etkiler gelişebileceği riski göz önünde bulundurulmalıdır Bu endişeler ve olası riskler nedeniyle beyazlatma tedavisinin mutlaka diş hekimlerin kontrolünde uygulanması gerekmektedir.''